top of page

kafa yapınız ne durumda?


son dönemde online eğitimler, seminerler denk geldi çok da iyi oldu. zihnimin nefes aldığını hissettim :) efenim buralarda geçen bazı anahtar kelimeler kulağıma küpe oldu. bugünlerde bunlara kafa yormaya ve sizinle de bunları paylaşmaya karar verdim.


kafa yapısı lafı biraz günlük konuşma dilinden geliyor olabilir kulağınıza ama mindset dersem bir duraklarız sanırım. her nasılsa bu kafa yapısının kişiden kişiye değiştiği ile ilgili bir takım ibareler mevcut ve baya da önemli bir husus bu. çünkü nasıl bir kafa yapısında olduğunuz bugün ne noktada olduğunuzdan yarın nereye doğru gidebileceğinize dair sinyaller veriyor.


biraz açalım dersek şöyle ki kafa yapınız sabit veya standart seviyor olabilir; buna fixed mindset demişler. hayır daha farklı da olabilir sürekli gelişim ve değişim için çalışabilir; buna da growth mindset demişler. bana göre bunun iyisi kötüsü yok. elbette hemen herkes growth yani büyüme ve gelişim odaklı bakış açısında olmayı isteyebilir, ancak buna gerçekten ekstra çaba ve içsel motivasyon gerekir. izninizle kafa yapısını bakış açısı olarak daha anlaşılır ifade edeyim. iyi/kötü demeyelim ama aradaki farkı biraz konuşalım.


kendisine göre belli doğruları olan, tarzı oturmuş ve deneyip öğrendiği, belki düşe kalka edindiği yol yordamını tutturmuş çalışan kişiler olabilir. bu arada bu konu sadece çalışmakla ilgili de değil. yaşamın bütününde tam anlamıyla belirli çerçevede düzenini kurmuş olmak, onun içinde hayatını idame ettirmek de diyebiliriz. buradaki konu dışarıdan bilinmeyen bir durum ile karşılaşıldığında ne tepki verildiği ile ilgili. bu tanımları anlatan büyüklerimiz derler ki eğer bu tür değişik durumlarda: "bunu bilmiyorum, bununla baş edemem, ne yapmak lazım, kaçayım bari, kimseye de çaktırmayayım, yapabilirlik kapasiteme de gölge düşmesin..." gibi bir duruşumuz varsa biz sabit veya standart bir bakış açısına sahibiz. ve farkında olmadan kendi potansiyelimizi küçümsüyoruz. kendimize yeni bir şans verip zorlukla baş etmeye uğraşmak böylece de gelişim göstermeyi denemek yerine, ben böyle iyiyim, hayatıma devam edeyim diyoruz.


öte yandan özellikle hayatta kaybetmeyi sevmeyen, iddialı kişilerde daha çok rastladığımız, belki de doğrudan kendi başına bile gelmeyen zorlu durumları ele almaya çalışmak, " bunu nasıl çözerim, bu işten nasıl kârlı çıkarım..." gibi bakmak da mümkün. buna göre de gelişim ve değişim odaklı bir bakış açısı ile olaylara yaklaşıyoruz. karşımıza çıkan sorunları gelişim fırsatı olarak görüyor, deneme-yanılmalardan ders alıyoruz. böylece de ister istemez her seferinde biraz daha farklı bir birey olmaya doğru evriliyoruz.


sürekli zorluklarla uğraşmak yorucu, sürekli sorunları görmezden gelmek köreltici. halet-i ruhiyenize göre dengeyi bulmak da faydalı olabilir. zaman zaman kendinizi denemek istediğiniz alanlarda zorlukları seçip üzerine gitmek sizi dinç tutacaktır. bunu yaparken de bir diğer alanda güvenli limanda olmayı seçip oradan güç alabilirsiniz.


siz neyi tercih ederdiniz?


sevgi ve selamla.



bottom of page